TANJU ÖZCAN'A 16'INCI MEKTUP

TANJU ÖZCAN'A 16'INCI MEKTUP

Sevgili Başkanım, 

4 yıl içerisinde sana 16 tane mektup yazmışım. 

Bu kadar mektubu Julia Roberts’e yazsam, Amerika’dan kalkıp gelmişti!

Şimdi Julia nereden çıktı deme.

Sen nasıl Şevval Sam’ın fotoğrafını cüzdanında taşıdıysan,

Benim de üniversite yıllarımda bazı hayallerim vardı. 

Gençlik işte azla yetinmeyi bilmezdik. 

Sonrasında; azla yetinmeyi, kanaatkar olmayı öğretti hayat.

Bu yüzden hep ince dudaklı kadınlar sevdim öpmeye doyamadığım. 

Neyse geçelim, durup dururken kaşınmanın bir anlamı yok. 

***

Sevgili Başkanım;

Duydun mu bilmiyorum Asiye Hala uzun zamandır hasta,

Bir yandan yatar dinlenir, 

Bir yandan korkar, ölürüm diye!

Her akşam geçerken uğruyorum,

Güzel şeyler anlatıp umutlandırmaya çalışıyorum. 

Oyyy benim güzeller güzeli Halam, 

Ne ölmesi, bak bu kış bir can daha çoğalacağız.

Öpüp, koklayıp koynunda sallayacaksın torununu.

Öyle gitmek var mı? diye sitem ediyorum. 

Gözlerine can geliyor.

Yatağın kenarına sıkıştırdığı örgüsünü eline alıp;

‘Patikleri bitireyim ayakları üşümesin Hava Nur’umun’ diyor

Başlıyor dokumaya.

Yapma Hala, Hava Nur’da nereden çıktı. 

Ayyıldız var, Nazlı Hilal var, Türkkız Deren var.

Hem bakalım annesi ne diyecek. 

Öyle isim mi olurmuş diye dudaklarını asıyor. 

Üzülmesin diye konuyu değiştiriyorum. 

Mutlu olacağı şeylerden ‘Senden’ bahsediyorum. 

***

‘Bak senin ki 4 yıl sonrada olsa Bolu’yu hatırladı, her tarafı asfaltlıyor’ dedim.

Gülümsedi;

‘Biliyorum Dodurga’dan, Sağlık’tan komşular geliyor. Yollar çok güzel oldu. Seçim zamanı da olsa yaptı. Diğerleri bunu da yapmıyordu’ diyorlar. 

Olur mu Halam, Alaaddin’in hakkını yemeyelim, Dodurga’ya, Sağlığa az mı yatırım yaptı. Ne çabuk unutmuş millet’ diyorum. 

Kızıyor.

Açtırma benim ağzımı şimdi, sen onu geçte partiye dönebilecek mi benim Tanjum, ona cevap ver?

‘Valla Halacığım, senin ki siyasette ballıdır biliyorsun. İstanbul kongresinden sonra işler değişti gibi. Tek şansı da bu... Yoksa öyle bağımsızmış, İYİ Partiymiş olmaz. Başarısızlığı unutturacak bir rüzgara ihtiyacı var. Oda anca partiye dönüşüyle yakalanabilir. Yoksa Tahsin’in de, Çetin’in de onun da işi zor.’ 

Hımmm öyle mi diyorsun?

Peki ya Bünüşlü Milletvekilimiz bu işin neresinde, o ne yapar? Diye soruyor.

‘Ondan bişe olmaz’ deyip kestirip atıyorum.

***

Velhasıl Sevgili Başkanım;

Belli ki, birkaç asfalt, yol, kaldırım durumu toparlamış. 

Ama yeterli olur mu?

Pek sanmıyorum. 

Asiye Hala’da benle aynı fikirde. 

Bu seçim işi çok zor diyor.

Bana kızıyor, eskilerden ne istedim diye 

Bak diyor, elinde bi Tanju Özcan kaldı. O da giderse ne yaparsın.

Haklı olmasına haklı, eskileri özlüyor muyum?

Gurura gerek yok, Vallahi de özlüyorum.

Üstyakalı Hanım Ağa’yı da, Fehmi Reisi de, Allah seni inandırsın Ali Ercoşkun’unu bile özlüyorum.   

Lakin artık gençlerin gelmesi lazım...

Bende bir köşeye çekilip öykülerimi yazacağım. 

Siyasi değişimle birlikte, elinden oyuncağı alınmış çocuk gibiyim.

Seninle, Yaşar Hoca’yla oyalanıp duruyorum.

Gençlere, güzel bir Bolu bırakamadığımız için üzülüyorum.

***

Sevgili Başkanım;

Yarın bir haftalığına Bolu’dan ayrılacağım. 

Çok yoruldum, Zuhal de öyle,

Birazcık dinlenip, sürekli ertelediğim kitapları okuyacağım. 

Aklıma takılan birkaç konu var.

Dönünce yazarım.

Mektubuma son verirken seni Asiye Hala’nın dualarına emanet ediyorum.

Kal sağlıcakla... 

Yorum yazın

UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.

Mehmet DEMİRCİ yazıları

19EKİ2023