TANJU ÖZCAN'A 14'ÜNCÜ MEKTUP

TANJU ÖZCAN'A 14'ÜNCÜ MEKTUP

Sevgili Başkanım;

Sekiz gün oldu, yollardasın!

Biz, seni sosyal medyadan takip ediyoruz.

Birkaç kez gelmeyi düşündüm ama fırsat olmadı. 

Haliyle sen CHP derdine düşmüşken birilerinin Boluyla ilgilenmesi lazım...

Geçen gün, ‘bari akşam gidelim’ dedim.

Yürüyüşe katılmasak da bir çay içer, iki muhabbetin belini kırar, hasret gideririz, diye düşündüm. 

İmamoğlu ile ilgili açıklamalarını okuyunca vaz geçtim. 

Senin yerine Asiye Halaya gittim. Çayı onunla içtik. 

***

Senin ki İmamoğlu’nun Genel Başkan olmasını istiyor, ne düşünüyorsun? diye sordum. 

Kızdı; ‘biz ona CHP’yi FETÖ’nün, PKK’nın oyuncağı yapanlardan, CHP’de tek bir cumhuriyetçi bırakmayanlardan, Türk Milletinin egemenliğini ve toprak bütünlüğünü pazarlık konusunu yapanlardan, siyasi çıkarlarla cumhuriyet düşmanlarıyla ortaklık yapıp, helallik isteyenlerden hesap sor’ dedik. Git İmamoğlu’na Cuma ol demedik...

Söze girdim; ‘Geçenlerde Kaftancıoğlu, ‘Kemal Kılıçdaroğlu genel başkan olmasaydı, çok büyük ihtimalle Ekrem İmamoğlu profilinde birisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı olamazdı’ dedi. Aslında doğru da söyledi. Seninkinin bu İmamoğlu hevesi nereden geliyor?’

Bilmiyorum yavrum, Allah seni inandırsın bende neye inanacağımı şaşırdım. Bu İmamoğlu’nun babasını da iyi tanırım. Müdafa soy ismini neden İmamoğlu diye değiştirdiğini de iyi bilirim. CHP’yi değiştirin hazır lokma ağzıma koyun! istiyor. Okuyunca kızmıştım ama sizin İlhan başkan doğru demiş galiba, İmamoğlu’nun tavşan atleti oldu bizimkisi. 

Bir taraftan yerli ve milli CHP diyeceksin. Cumhuriyetin kalesi diyeceksin, sonra da çıkıp İmamoğlu Genel Başkan olsun diye savunacaksın. Akıl alacak iş değil. 

Eeee Halacığım, ona bakarsan seçim sürecinde de yüz yılda bir Kemal gelir diye pankart asmıştı Belediye binasına...

‘Muncurlarına fuşçi koduğum, oraları karıştırma şimdi’ deyip susturdu beni.

***

Ardından uzun uzun CHP’yi, seni konuştuk Başkanım.

Asiye Hala da benimle aynı fikirde; 

Bu kadar büyük bir başarısızlığın beceriksizlikle anlatılamayacağını düşünüyor. 

Bolu’da ki delege seçimlerine değindik. 

İsmail sana bilgi veriyordur ama ben yine de söyleyeyim. 

Çok garip şeyler oluyor. 

Bu çocuklara siyaseti öğretemedin ama oyun kurmayı iyi öğrenmişler. 

Bakalım, bekleyip göreceğiz. 

***

Sevgili Başkanım;

Sen Ankara yolunda türkülerle göbek atarak yürürken, biz burada sellerle uğraştık.

Umurunda mı bilmiyorum ama metrekareye 180 kg yağmur düştü.

Gücük, Alpağut, Büyüksu, Elmalık Domuz Deresi, Çakmaklar Kuru Dere, Dayıoğlu deresi taştı. 

Kanal yolunda evlerin zemin katını sular bastı. 

Hani Gücük deresi için Rasim Kardeşim, Gülden Hanım haklı olarak Karayollarını, DSİ’yi suçluyor ya, sende videolarını paylaşıyorsun. 

Video ne güzel bir alet değil mi? (Organize İşler-Cem Yılmaz)

Keşke, arabaların fotolarını paylaşıp ‘yağmura hazırız’ diyeceklerine, yağmur öncesi Alpağut deresinin menfezlerini açsalardı.

Eee boşuna dememişler; ‘Güvenin söküğü dikiş tutmaz’ diye...

***

Ama ne yalan söyleyeyim Başkanım, 

Bu yağmurlar, bu seller beni de kendime getirdi.

Yıllardır yazıyorum;

Bu toprakların tarihinden, kültüründen gelen ırmaklar var, biliyorum.

Bizim kaza kaza o ırmakları ortaya çıkartmamız gerekiyor.  

Ümmi Kemaller, Hayreddin-i Tokadi’ler, Ömer Sıkkın’ler, Molla Kasım’lar, Yunuslar o ırmaklardan, o derelerden beslendi.

İşte o dereler bi çağladı mı, aşka geldi mi önünde hiçbir güç duramayacağını hep birlikte gördük.

Önüne ne çıktıysa söküp götürdüler. 

Milyon dolarlık araçlar, Belediye, Karayolları, DSİ onların gücü karşısında çaresiz kaldı. 

Bak, senden önce Alaaddin Yılmaz, İzzet Baysal Caddesinde bütün ağaçları kesti. 

Beton döktü.

Bir tek Yamaner Kuyumculuğun önünde ve aşağısında ki çınarlar kaldı. 

Onlar hala dimdik ayakta ve insanları serinletiyor.

Neden bilir misin? 

Çünkü onların altından dere akıyor. 

Kökleri gücünü o dereden alıyorlar. 

Kim gelirse gelsin gücü o çınarları yok etmeye yetmez.

***

Sevgili Başkanım;

Belli ki Bolu’yu gözden çıkartmışsın. 

Senin canın sağolsun, biz başımızın çaresine bakarız.

Sayılı gün çabuk geçer.

Seçimlere 9 ay kaldı.

Demem o ki,

Bolu’nun tarihinden, kültüründen gelen o derelerde yıkanıp yeni bir siyasi ahlak üretmediğin sürece olan ayaklarına olur. 

Su akar yatağını bulur.

Samimiyetle beslenmeyen çiçek ilk ayazda kurur.

Ama kökü o derelerden gelen dimdik ayakta durur... 

Yorum yazın

UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.

Mehmet DEMİRCİ yazıları

11TEM2023