TEŞEKKÜRLER SAVAŞ ABAK

TEŞEKKÜRLER SAVAŞ ABAK

Güneşli bi hafta sonu, Bolu böyle havalara alışık değildir. 

Allah sonumuzu hayr etsin. 

Zemherinin ortasında baharı yaşıyoruz. 

Aslında Boluspor’da öyle,

Maddi ve destek yönünde zemheride,

Lakin Savaş Başkan ve ekibi baharı yaşatmayı başardı...

Neyse başa dönelim;

Güzel havanın tadını çıkartarak stada gidiyorum. 

Park edecek yer yok.

17 Temmuz’un bahçesi araçlarla dolu.

Yeşil bir alan görüyorum;

‘Lütfen Çimlere Basmayınız!’ yazıyor. 

Eeee, basmayınız diyor, ‘araba park etmeyiniz’ demiyor!

***

İlk adımla birlikte kendimi bir karnavalın içinde buluyorum. 

Orta yaşlarda bir baba, 10-12 yaşlarında çocuğunun elinden tutmuş, diğer elinde mukavva kağıdı. 

Çocuk heyecanla bir adım atıyor bir sıçrıyor, bir adım atıyor bir sıçrıyor...

Babası düşmesin diye bir yandan mukavva kağıdını bir taraftan çocuğun elini sıkıyor.

Diğer yanda bir grup genç, birbirlerine garip garip şakalar yapıyorlar ardından kahkahalarla gülüyorlar. 

Herkesin yüzünde bir mutluluk.

Kira ödenmemiş, yeni alınan koltuk takımının taksiti aksatılmış kimsenin umurunda değil. 

Yıllar oldu insanları böyle mutlu görmeyeli. 

Yüzüm bir gülümseme, 

Dudaklarımı kontrol edemiyorum. Çene kaslarımda bir rahatlama oluyor.

Oysa her gece dişlerimi sıka sıka dişlerden oldum. 

Ellerimle yanaklarıma dokunuyorum. 

İradem dışında bir güç, bir kuvvet var. 

Etrafı seyredip gülüyorum, onlar gülüyor, ben gülüyorum. 

Babasının eline tutan çocuk gibi bir adım atıp bir sıçrayarak stada giriyorum. 

***

Herkes birbirine sarılıyor. 

Bende sarılıyorum. 

Bazıları anlamsızca yüzüme bakıyor. 

Hiç bir şey demeden gülüyorum, onlarda gülüyor. 

Gülmeyi ne çok özlemişiz. 

Yanı başımda iri kıyım bir adam, koruma olmalı, yüzüne bakıp gülüyorum. 

Oda gülüyor.

Maraton tribününde gençler karnavala eşlik ediyorlar. 

Bir oturup bir kalkıyorlar. 

Yüreklerinde ki heyecanı buradan hissedebiliyorum. 

Seçimden seçime gördüğüm siyasetçi;

Ona da sarılıp, gülüyorum.

O da gülüyor!

***

Ne çok özlemişiz bir birimize gülerek sevinçle sarılmayı. 

Utanmasam tüm tribüne sarılacağım. 

Yapma Mehmet diyorum. 

Gidip yerime oturuyorum. 

Camdan yüzüm yansıyor, gülüyorum...

***

Bizim çocuklar yorum yapıyor. 

Yok şöyle oynamalıyız, yok böyle oynamalıyız, yok Erzurum iyi takım...

Umurumda değil, gülüyorum. 

Başımı protokol tribününe çeviriyorum.

Savaş Başkanla göz göze geliyoruz.

Gülüyorum.

Bu mutluluğu, bu heyecanı Bolu’ya yaşattığı için, koşup sarılmak istiyorum.

Yensek de yenilsek de umurumda değil. 

Yüreğimde ki sevincin peşinden koşuyorum. 

Teşekkürler Savaş Başkan,

Sen bu maddi zorluklar içinde bu takıma sahip çıktın ya,

Yıllardır boş kalan şu tribünleri doldurdun ya,

Çocuğu, genci, yaşlısı, kadını, bizlere bu heyecanı yaşattın ya,

Birkaç saatlikte olsa tüm dertleri unutturup, stadı karnavala çevirdin ya,

Futbolun, sadece futbol olmadığını tekrar hatırlattın ya, 

Ne kadar teşekkür etsek azdır.

Teşekkürler Savaş Başkan...

Gönülden, yürekten teşekkürler...   

Yorum yazın

UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.

Mehmet DEMİRCİ yazıları

29ŞUB2024