Sevgili Başkanım;
Şimdi; ‘Ya Memet bi senin mektupların bide müfettişler eksik olmuyor’ diyeceksin ama biliyorsun bizimkisi birazda Asiye Halanın dayatması.
Hani ben bir şekilde arar derdimi anlatırım lakin Asiye Hala yaz diye tutturunca kıramıyorum.
Bide geçen, hazır senle Rasim yokken, vekalette olsa işi ehline bırakmışken Belediyeye gittim.
Kimi gördüysem mektupları, Asiye Halayı sordu.
Sana yaklaşamaz ama Asiye Halanın şöhreti beni çoktan aşmış.
Gidip anlatayım, yaşlı kadın mutlu olsun dedim, demez olaydım.
Şalvarını çekip eti çekilmiş kemik yığına dönmüş bacaklarını gösterdi,
‘Biz bu bacakları Bolu’nun caddelerini, dağlarını, ovalarını geze geze eskittik’
Ardından eşarbını sıyırıp saçlarını alnına döktü,
‘Bu saçları da Bolu’yu düşüne düşüne ağarttık, senin gibi klavye başında gö. büyütmedik’ dedi.
Anlayacağın olan yine bana oldu.
***
Lafı yiyince bende gaza geldim tabi.
‘Bana diyorsun da, senin Başkanın ne yapıyor. Aha Dağkent’te sosyal konut ne oldu?
Diğer yandan cami inşaatı ne zaman biter Allah kerim.
Belediye İş Merkezi 2020 haziranında bitecekti, 2023’e giriyoruz.
Büyüksu kenarında yapılacak parktan ses yok.
Ya Katırcılar Hanının restorasyonu...
Alaaddin’in kazandırdığı belki de tek doğru iş olan Atatürk ve Karaçayır Parkının biyolojik gölet sevdasıyla içine ettiler.
Yöresel ürün pazarını söylemeye gerek yok.
Tamamlanan bi itfaiye binası var.
Ha, Ata Demirel’in Hedefim Sensin filminde ki yarım Hasan, Ha bizim belediye...
***
Derin bir iç çekti, sonra pencere kadar uzanan fasulyeleri, biberleri, domatesleri gösterdi.
‘Bak bunların hepsi ata tohumu, Belediyeden aldım. Ne güzel büyümüşler. Bunlar bizim geleceğimiz. Sende kendine bi tarla al, sebze ek, tarım yap. Yaz çiz nereye kadar’ dedi.
Belli ki konuyu değiştirmeye çalışıyor.
Yermiyim Başkanım, yemem;
‘Ne güzel dedin Halam. Bi düzgün Park ve Bahçeler vardı. Onu da hallettiler. Seneye inşallah ata tohumu kalır’ dedim.
Baktı ki belediyenin iler tutar yanı yok.
Sen benim Tanjumla uğraşacağına, seninkilere bak. İş mi yaptırıyorlar Tanjuma. Hep bi engelleme. Şimdi Kanal yolunu da durduracaklarmış öyle diyorlar. Yatıyor Tanju, kalkıyorlar Tanju. Başlarına Tanju kadar taş düşsün. İnsan birazda Bolu’yu düşünür. Fatih Metin’in kıymetini şimdi daha iyi anlıyorum. Gel ki az kaldı. İnşallah Tanju’da bizde bunlardan kurtuluruz da, yatırımların engellenmesi durur. Elini vicdanına koy oğlum, haksız mıyım?’
Öyle deme hala, Allah gördüğümüzü aratmasın. Bunlarla ne güzel yaşayıp gidiyoruz. Her gelen gideni aratmadı mı? Maceraya girip yeni birileri gelsin demeye ne gerek var. Hem Arzu ablam ilk sıra Doğanay veya Küpçü ikinci sıra, Suat’da 3 üncü sıra olsun, görürsün bak, Bolu’yu 3 sıfır alırlar, artan oylarla Düzce’yi de çıkartılar.
Yüzeme baktı;
‘Bu aralar Aristofanes’i çok okuyorsun galiba, mizah yeteneğini geliştirmişsin’ dedi.
‘Sen Aristofanes’i nereden biliyorsun Hala’ dedim.
Bilmem mi oğlum, Aristofanes’i de bilirim, Mehmet Rauf’da, Eşref’i de bilirim.
Ama seninkiler Ziya Paşa’yı bilmez.
Geçen çıkmışlar Meclis kürsüsünden, bi atasözüyle sesleneceğim diyorlar, Ziya Paşa’nın sözünü söylüyorlar. İzlerken ben utandım...
Elimizde ki malzeme bu Hala, ne diyeyim,
Ne iğne nede iplik var, bu söküğü nasıl dikeyim...