Hikaye bu ya;
İstanbullu kibar kadın otobüste ayakta yolculuk ederken, kendisini arkadan rahatsız eden adama dönerek alçak bir ses tonuyla; ‘hayvan’ der.
Adam kadının bu kısık ses tonuyla hayvan deyişine aldırmaz ve rahatsız etmeye devam eder.
Kadın tekrar döner ve yine ses tonunu yükseltmeden kibarca bir kez daha ‘hayvan’ der.
Adam yine aldırış etmeyip, rahatsız etmeye devan edince;
Kadın dayanamaz, adama döner ve ses tonunu bozmadan;
‘Hayvan dediysek kuş, kelebek demedik, eşek dedik eşek!’
Şimdi bizimkisi de bu hesap.
Son günlerde yaptığımız eleştirileri çok kibar buluyorlar.
Onlara diyeceğim şudur;
‘kuş kelebek demedik...’
***
Bizim derdimiz kişiler değil,
Ben Tanju Özcan’ı da seviyorum, Arzu Aydın’ı da,
Diğer siyasileri de seviyorum.
İnanmayacaksınız ama Ali Ercoşkun ve Alaaddin Yılmaz’a karşı dahi güzel hisler besliyorum.
Bizi siyasilerin yaptıkları veya yapamadıkları ilgilendiriyor.
Yani şöyle anlatayım;
Kişilerle değil derdimiz, Bolu’ya yapılan ve yapılmayanlarla.
O yüzden, rektör atamasına fazla tepki göstermedik.
Bizim gönlümüzden başkası geçiyordu ki,
Doğrusu da değişmesi gerektiğiydi.
Olmadı diye rektör beyi şimdi yerle bir mi edelim.
Bizim amacımız Bolu’ya hizmetse ve Bolu’nun geleceğiyse,
Elimizdekinden en fazla nasıl faydalanabiliriz, bunu düşünmeliyiz.
Umut ediyorum ki,
Rektör Bey’de bugüne kadar yaptığı hatalardan ders çıkartıp,
Yeni dönemde daha adaletli, daha hak ve hukuku koruyarak,
Daha bilime önem vererek bir yönetim sergiler.
Biz; saf ve kandırılmaya hevesli insanlarız.
Geçmişi çabuk unuturuz.
Geçelim...
***
Aylardır, Ak Parti ile Tanju Özcan arasında ki kavgayı izliyorum.
Belediye Başkanlığı koltuğunun sihri midir, nedir?
O koltuğa oturanlar aynılaşıyor.
Sürekli birileriyle kavga etme, tartışma ihtiyacı duyuyor.
Hadi Tanju Özcan’ı, ‘koltuktan’ deyip hoş görelim.
Ak Partililere ne oluyor.
Bir dost tavsiyesi;
Karşı tarafa saldırarak, kötüleyerek kazanamazsın.
Bakın CHP (Kılıçdaroğlu) bunu 20 yıldır yapıyor.
Ama 20 yıldır hep Erdoğan kazanıyor.
Umarım söylediklerimin kuş kelebek olarak anlamamışlardır.
Bunu da geçelim...
***
Son olarak İl Genel Meclisine gelelim.
Yaşar Hocayla bir türlü anlaşamıyoruz.
Ama diğerleri gibi değil Yaşar Hoca,
Kavga edebiliyoruz, tartışıyoruz.
Küsüp, düşman olmuyor, selamı sabahı kesmiyor.
Elinde ki o 5302 sayılı İl Özel İdare Kanunu kitabını bırakmadan Bolu’ya fayda sağlayamaz.
Bir kez daha söyleyeyim;
O kitapla olmaz hocam,
Siz halk tarafından seçilmiş insanlarsınız.
Ve bu insanlar size,
Her ay 5 gün toplanıp, yoklama yapıp, el kaldırıp, indirmeniz için oy vermedi.
Alınan harcırahları geçtim, oyların hakkını verin...
