Hani o eski hırçın, kavgacı adamı özlemiyor değilim.
Önceden küfredip rahatlıyordum.
Muharrem Demirel Hocam da kıskanırdı beni.
‘Ne güzel sövüp rahatlıyorsun, ben ne yapacağım’ derdi.
Sen Bolu’nun Muharrem Hocasısın, derdine yan deyip oh çekerdim.
Hocanın ahı mı tuttu ne;
Artık her gece kendi kendimi yiyorum.
Kafamı duvarlardan duvarlara vuruyorum.
Geçmiyor...
***
Ne yaptıysa Yurdaer Kalaycı yaptı bana.
Yurdaer abiyle geçmiş dönemlerde çok sohbetimiz oldu.
Canı sıkıldığında arar, ‘Memedim gel’ derdi, giderdim.
Saatlerce sohbet ederdik.
Sohbet derken, öyle karşılıklı değil,
O konuşurdu, araya iki cümle sokabilsem bahtiyar sayardım kendimi.
Yurdaer abinin bir nasihatini hiç unutmadım;
‘Bak Memedim, öyle Allah Allah deyip öne atılıp, alnından kurşunu yiyip şehit olmak kahramanlık değildir. Mühim olan savaşı kazanmaktır. Ölene değil, savaşı kazanana kahraman denir’ demişti.
Bu nasihati çok düşündüm.
Önceden her konuda Allah Allah deyip öne atılırdım.
Bi güzel dayak yer g.tümün üstüne otururdum.
Alaaddin Yılmaz’dan, Ali Ercoşkun’dan, Ömer Sayın’dan, kurumlardan çok dayak yedim.
Şimdi öpmek isteyene yanağımı uzatmaya korkuyorum.
Hala sızlıyorlar.
***
Neyse, biz meramımıza gelelim.
Yıllardır Hisar tepesinde Hadrianus’u aradım.
Haberler yapıp, yazılar yazdım.
Tanju Başkan çıktı, kafe yapacağım dedi.
Hanımağa yaptırmam diye inat etti.
Hanımağa’nın Tanju inadı ilk kez işe yaradı.
Kazı çalışmaları başladı.
Umarım amacına uygun bir kazı olur.
Kazı Başkanı Davut Hoca’yla konuştum.
‘Ödenek az, bir ay kazıp gideceğiz, sponsor lazım’ dedi.
Anlaşılan Hisar Tepesi yine başka bahara kalacak.
Olan yine Bolu’ya olacak.
***
Geçen gün Seben Belediye Başkanımız Fatih Bey görüntülü aradı.
‘Mehmet’ dedi, ‘bil bakalım neredeyiz?’
Yanında Kültür ve Turizm Müdürümüz Hakan Bey.
Arkada Muslar Kaya evlerini gördüm.
Son günlerde hiç bu kadar mutlu olmamıştım.
Muslar Kaya evlerine çalışmaya başlıyoruz dedi.
Yüreğimde bir heyecan, yanımda olsalar sarılıp öpeceğim.
Fatih Başkanımdan ve Hakan Müdürümden Allah razı olsun.
Böyle Başkanlar ve İl Müdürleri olunca insanın gazetecilik yapma hevesi artıyor.
Son dönemlerde kaybettiğim gazetecilik hevesimi, geri verdiler.
Rabbim de onlara dilediklerini versin.
***
Bu ayki İl Koordinasyon Kurulu toplantısını baştan sona takip ettim.
Her çıkan Müdürümüz ödenekten bahsetti.
Para gelirse yapacağız dediler.
Çıkışta Milletvekilimiz Arzu Hanım(Hanımağa)’ın son yazımdan dolayı sitemi vardı.
O bana sitem ederken, ben ödenekleri düşünüyordum.
Ne yapsak, ne etsek de şu ödenekleri çıkartsak.
Kime gitsek, kimden istesek!
Allah’ım kafayı yiyeceğim,
Bir hafta geçti hala düşünüyorum.
Nasıl edeceğim, bu ödenekleri nereden getireceğim!