Açık söylemek gerekirse sürpriz olmadı. 14 Mayıs zaten II. turun sonucunu vermişti. Bir önceki yazımda bunu yazmıştım. Yine de ülkenin neredeyse yarısı II. turda bu işin olacağına kendini inandırmıştı. İstanbul seçimleriyle (Yerel) bir bağ kurmuşlardı ama bu tutarlı bir bağ değildi. Şimdi nereye gidersem karşıma çıkan tek soru bu “Neden Böyle Oldu”
Olanla ölenin önüne geçilmiyor!
Tek adam yönetimine karşı çıkıp, tek seçici olmayı kabul eden ve buna ses çıkarmayan düşünce yapısının,
20 yıldır bu ülkeyi yöneten AK Parti iktidarını suçlayan ama 13 yıldır yaşanan bu tablodan kendine pay çıkarmayan kurumsal anlayışın,
Örgütleri ikinci plana atan kendi bildiğini okuyan tavanın,
Kurumsal hiyerarşiyi bilmeyen yöneticilik yapısının,
Kendilerine her gün posta koyan bir adama iki kelam edemeyen ama Dünyanın en büyük devletlerinden ve Türkiye’nin en büyük iş ortaklarından birinin güçlü liderine posta koyabilen diplomatik öngörünün,
Tarihinin en büyük depremini geçiren ve enkaz altında kalmış bir ülkede haftası geçmeden seçim dillendirenlerin,
Londra’da mütevazi fish and chips yiyip, dönüşte 300 Milyar dolar cebe koyup bunu kamuoyuyla paylaşan ekonomik mucizecilerin,
Son tahlilde ırkçı söylemleri kendine referans alan sosyal demokrat anlayışla bağdaşmayan zihniyetin,
Fonlu, Tv’ler, gazeteler, gazetecilerle yıllardır, 7 / 24 seçmenlerinin kafasını hackleyip sadece karanlık bir tabloya mahkûm eden toplum mühendisliğinin,
Cumhurbaşkanı seçilmeden, Cumhurbaşkanı ve Cumhurbaşkanı yardımcısı olarak ilan edenlere ses çıkarmayanların,
Dünyada eşi benzeri olmayan bir yönetim şeklini (Büyük Şehir Belediye Başkanı destekli bol yardımcılı Cumhurbaşkanlığı sistemi) icat eden siyaset bilimcilerin,
Adayını, Mustafa Kemal Atatürk’le aynı kefeye koyan afişlere ses çıkartmayanların,
Oyuna talip olduğu kesimleri aşağılayan taraftarlarına, durun ne yapıyorsunuz diyemeyenlerin,
27 Milyon oy içinde sadece kendisine Türk vatandaşlığına geçenlerin karşı oylarını referans alan ama geriye kalan vatandaşların karşı oylarını görmeyen matematiğin,
Seçim sonuçlarını hazırlamakta etkili olduğunu düşünmekteyim.
Eh ne diyelim nasıl avunalım, Sn. R. Tayyip Erdoğan’ın en güçsüz, en zor, en sorunlu döneminde kendisine yeni bir başarı hikayesi yazdırmakta başka bir başarı hikayesi olmalı!
