Başlık, 2020 yılı yapımı Tom Hanks başrolünü oynadığı (News of The World / Dünya’dan Haberler) adlı Hollywood filmi gibi oldu. Film’de Yüzbaşı Jefferson Kyle Kidd’in gazete okuma imkânı ve alışkanlığı olmayan kasabalara gidip dünya üzerindeki gelişmeleri okumakta ve bunun karşılığında da para kazanmaktadır. Tabi ki iletişimin bu kadar hızlı ve kolay olduğu bir Dünya’da benim böyle bir ne niyetim olamaz zaten haddime de değil
Eylül, ayını oldukça hareketli geçerdim. Bolu, Uşak, Denizli, İzmir, İstanbul, Çanakkale, New York ve Amman da bil fiil bulundum. İşim gereği bazen böyle dönemler olabiliyor. New York’a en son 2019 de gitmiştim. Kültürel, beşerî ve finansal anlamada dünyanın gerçek merkezidir. İnsanların sürekli koşuşturduğu, hiç durmayan bir şehirdir. New Yorklular için Amerika’nın dünyayla en entegre, yani dünyayı en fazla takip eden insanları diyebilirim. Buna rağmen fazlasıyla rahat ve anı yaşayan insanlardır. Her kentin kendine özgü kokuları vardır. New York sokakları da genellikle metal tozu, buhar, yemek ve de en güzeli sıcak kavrulmuş karamelize edilmiş şekerli fıstık kokar. Pandemi sonrası her yerin olduğu gibi New York’un da ayarları biraz kaçmış durumda ve çeşitli sebeplerden ötürü yaşama ve ziyaret tercihi sıralamasında son yıllarda sıkıntılar yaşıyor. Bunu önleme adına ve tercih edilme adına bazı serbestlikler de getirilmiş. New York’un özgün kokularına daha önce pekte alışıldık olunmayan, Amsterdam’a özgü kokularda maalesef eklenmiş! İnsan ister istemez ne oluyor diye soruyor.
New York un hemen akabinde 23 yıl sonra ilk defa Ürdün’ün başkenti Amman’a gittim. Tabi bu uzun sürenin ardından doğal olarak çok farklı bir Amman’la karşılaştım. Eski Amman’ın yanı sıra bambaşka bir Amman’da ortaya çıkmış. Beni etkileyen en önemli nokta ise modern Amman’da yapılan bütün binaların dış cephelerinde bölgeye has kireç taşı kullanılarak hem özgün bir mimari oluşturulmuş hem de kaynak tasarrufu yapılmış.
Türkiye’de her geçen gün artan Arap düşmanlığına karşı Orta Doğu’da Türkiye sevgisi her gün katmerli bir şekilde artıyor. Geçmişte yaşananlara rağmen (Osmanlı’nın son dönemi) Türkiye ve Türk sevgileri gerçekten çok yoğun ve içten. Bunu bindiğiniz takside, sokakta, mağazada her yerde görüyor ve hissediyorsunuz. İnanın bir mağazaya grip herhangi bir şey sorsanız ve Türk olduğunuzu söyleseniz size bir şey ikram etmeden bırakmazlar. Bunu ’da dünyanın hiçbir yerinde göremezsiniz. Bu durumun tabi farklı sebepleri var. Başta tarihsel süreç, din kardeşliği, Cumhurbaşkanımız, Sn. Recep Tayyip Erdoğan’ın uzun yıllardır çizmiş olduğu profil ve izlediği politikalar olmakla beraber en önemli nokta Türkiye’nin laik yapısıdır. Türkiye’nin Ortadoğu ülkelerinde seyahat için en çok tercih edilmesinin ve de çok sevilmesinin arkasında bu gerçek yatmaktadır.
20 yılı aşkın süredir Bolu yerel basınında köşe yazarlığı yapıyorum. Çok iyi biliyorum ki yerel köşe yazarlığının sürdürülebilir olmasının yegâne yolu yazılarınızda yerele dokunmaktan geçer. Yerelin dışına çıktığınızda bertaraf olursunuz. Dolayısıyla bizde kürkçü dükkanına geri dönelim! Bolu gibi küçük ölçekli şehirlerin gündeminde yerel siyaset oldukça fazla yer kaplar. Yerel seçim takviminin hazırlandığı şu günlerde Bolu’muz da ki siyasi durumda adeta küçük bir Ortadoğu! Partisinden ihraç edilmiş bir başkan. Başkana oldukça yakın isimlerden oluşan yeni parti yönetimleri! Yerel seçimlere kendi adaylarımızla gireceğiz diyen bir ittifak ortağı. Genel seçimlerde başarı grafiğini ve özgüveninin yükseltmiş bir iktidar ortağı. İkinci milletvekilliğini kaybetmiş bir iktidar partisi! Ve genel seçimler sonrası gemiyi terk etmiş küçük ortaklar. Ortadoğu dedik ama Bolu siyaseti çok daha karışık ve sıkıntılı bir durumda hali hazırda. Bundan sonrasını hep birlikte yaşayıp göreceğiz.
Amman ziyaretimden çok kısa bir süre sonra Ortadoğu yine kan gölüne döndü. Yaşananların hiçbir kabul edilebilir tarafı yok. Sivil ve masum binlerce insanın yaşama hakkı ellerinden alındı. Kurgulandığına inandığım bu savaşın bir an önce son bulması en büyük dileğimdir. Kalıcı bir barışın yolu bağımsız ve tanınmış hakkaniyetle sınırları belirlenmiş bir Filistin Devletinden geçmektedir.