City Council

City Council

Geçtiğimiz hafta İngiltere seyahatimiz vardı. İngiltere hayatımın önemli mihenk taşlarından bir tanesidir. Kısa bir seyahat olmasına rağmen dilim hala orada kalmış olmalı ki başlığı ‘City Council’ diye atmışım.  Siz başlığı ‘KENT KONSEYİ’ olarak okuyun lütfen. Bu arada belirtiyim, İngiltere yerel yönetimler konusunda dünyanın en güçlü ve  köklü geleneklerin olduğu ülkelerin başında gelmektedir.  Konsül kelimesinin kökeni ve kullanımı Roma ya kadar gitmekte. Bize dönersek, Fransızcadan dilimize giren konsol, destek, duvara dayanmış masa gibi anlamlar, kelimenin kökü olarak karşımıza çıkıyor. Belediye meclisi üyesi olduğumuz dönmede kart vizitelerimizin İngilizcesi de ‘Councillor’ diye yazmaktaydı. Temsil eden, danışılan gibi farklı anlamları da üzerinde taşımaktadır.

Kent Konseyleri (City Council) 2005 yılında çıkarılan 5393 sayılı belediye kanunu ile hayatımıza girdi. Kentin vizyonu ve hemşerilik bilincinin geliştirilmesi, kentin hak ve hukukun korunması, sosyal yardımlaşma ve dayanışma, hesap sorma, saydamlık ve de halkın isteklerini belediye meclisine sunulması gibi hedefleri bulunmaktadır. Yerel halkı, yerel yönetimlerde daha işlevsel ve katılımcı hale getirmek amacı güdüldü.

Tabi, il genel meclisi, belediye meclisi gibi yerel yönetim organlarının yanında geçekten ihtiyaç var mıydı onu da bilemiyorum. Pratikte dünyanın birçok yerinde ‘Kent Konseyi’ demek ‘Belediye Meclisi’ demektir.  Kent konseyleri, belediye bünyesinde bir oluşum olduğu ve kendine ait bir bütçesi olmadığı için yetki ve hareket edilebilirliği kısıtlı yapılar olarak karşımıza çıkmaktadır.  Belediye ile olan bu organik bağlılık kent konsey üyelerinin büyük kısmının belediye de temsil edilen mevcut siyasi yapıya ve görüşe yakın isimler arasından tercih edilmesine vesile olmaktadır. Dolayısıyla kent konseylerinde homojen bir üye dağılımından bahsetmek zordur. 

Yeni seçilen Kent Konseyi Başkanı, Sn. Leyla Beykoz’u ve tüm üyeleri tebrik ediyor, başarılar diliyorum. Sn. Leyla Beykoz’un da mevcut görevi sebebiyle Kent Konseyi’nin çalışmalarına belediyenin desteği anlamında daha pozitif katkıları olacaktır.  Takıldığım bazı detaylar var tabi.  Kadın derneklerine çok yer verilmiş olsa da kadın üye sayısı yarının altında.  Bolu bir turizm kenti diyoruz ama turizm sektörünü temsil eden bir isim göze çarpmıyor. Halka yakın, bürokrasiyle de iç içe olan birkaç sembol ismin geçtiğimiz dönemde olduğu gibi yine yürütme kurulunda olmaları gerekirdi diye düşünüyorum. Siyasi partilerin CHP dışında bir temsilcisi yok. Üniversite Bolu’nun önemli bir paydaşı ama kimse yok. Bolu’nun en büyük markası Boluspor’a da yer verilmeliydi.  Yani esastan çok ülke gerçeği olan usul göz önünde tutulmuş gibi.

Belediye meclis üyeliği dönemimizde, gurup toplantılarımız sıklıkla kent konseyi toplantılarıyla çakışırdı. Kent konseyimizin kendinse ait bir hizmet binası olmadığı için 5. katta bulunan şekilsiz toplantı salonunu kullanılırdı.  Geçtiğimiz dönem Bolu Gazeteciler Cemiyeti’nden kopan cemiyet üyelerinin kurduğu Gazeteci ve Yazarlar Vakfı’na Bolu’nun en değerli noktalarındaki gayrimenkullerinden bir tanesini tahsis edebilen belediyemiz, kent konseyimizi de daha işlevsel bir noktaya taşıyacaktır diye düşünüyorum. Merkez de bulunan irtibat ofisinin de akıbetini merak ediyorum.  Bolu halkının ve bürokrasisinin uğrak noktasıydı. Bolu ile ilgili birçok konu orada tartışılıyor ve sinerji yaratılıyordu. Muharrem Demirel Hocamızın misyonunu acaba kim üstlenebilecek!

Yorum yazın

UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.

Cumhur BANDAKÇIOĞLU yazıları

3TEM2024