Bolu gibi iş olanakları kısıtlı ama genç nüfusun yoğunlaştığı şehirlerde sahip olduğunuz mesleğe uygun bir iş bulmak ya da yeni bir işe başlamak pek de öyle kolay değildir. Dolayısıyla iş arayanlar için önemli bir alternatiftir belediyeler. Çünkü herkes bilir ki çoğunlukla işe göre adamın değil, adama göre işin bulunduğu, insan kaynakları departmanında liyakatin yerine siyasetin daha çok referans alındığı yerlerdir. En önemlisi de mesleğiniz ne olursa olsun ya da olmasın birçok iş alternatifini içinde barındırır. İşe ihtiyacı olan herkes belediyeyi sürekli gözler ve haklı olarak kendileri ya da yakınlarının da diğerleri gibi belediyelerde çalışmasını isterler. Tabi ’ki masa başı işler, mesai saatleri belirgin olan pozisyonlar daha makbuldür.
Bolu Belediyesi’nde 2019 – 2024 yılları arasında 18-20.000 civarında resmi iş başvuru sayısına ulaşılmıştır. Bunların önemli kısmı da hali hazırda iş sahipleri olanlardır. Şahsımı ‘da görev yaptığım süre içerisinde birçok kişi yakınları için aramıştır. Bu süreçte birçok genç ile buluştum önce onları tanımaya çalıştım. Birçoğunun çok ciddi eğitimleri vardı. Bir kısmı istemeyerek Bolu’ya üniversite eğitimlerinden sonra dönmüşlerdi. Öyle örnekler vardı ki yükseğini, doktorasını yapacağım derken iş hayatı için gereken tecrübe ve yaşlarını ıskalamışlardı. Bazıları ise sırf dizinin dibinde olsun diye çocuklarının kaderini bir çıkmaza sokmak istiyorlardı. Belediye de ki iş döngüsünü çok kısa sürede algılamıştım. Açık söylemek gerekirse bana gelen herkesi belediyelerin çalışmak için en son düşünülmesi gereken yer olduğu konusunda ikna etmeye çalıştım. Siyasetin esir aldığı ve çalışanların asla kendileri olmasına müsaade edilmeyen müesseslerdir belediyeler. Bundan dolayı ’da çalışanların iç huzur yok denecek kadar azdır ve o az olan huzur da her seçim döneminde iyiden iyiye yok olur.
Aslında Belediye başkanları da bu işten oldukça mustariptir. Belki de koltuğa oturdukları ilk günden son güne kadar belediyelerin iş ve işçi bulma kurumuna dönüşmeleri ve bitmeyen istekler, mesailerini en çok alan, zihinlerini en çok yoran şeydir. Kısaca kendi yarattıkları sistemin içinde boğulmaktadır. Bir gerçek var ki; Mahkeme -i Kübra da haklarına geçilen birçok kişi adına işleri oldukça zordur.
Bu çarpık durumun çözümü var mı? Evet var! Nasıl ki bir belediye de nüfus oranına göre meclis üyesi sayısı belirleniyorsa. Belediye çalışan sayısı da nüfusa göre belirlenmelidir ve bu sayının içinde belediye şirket çalışanları da dahil olmalıdır. Aksi halde siyasetin bir getirisi olarak belediyelerin çalışan sayısı olması gerekenin çok üzerine çıkar ve belediye bütçesine ciddi bir külfet getirir ki bu da zaten vatandaşın cebinden çıkar. Liyakatsizliğin getirdiği iş ve zaman kaybını söylemeye bile gerek yok. Belediyeler kendi bünyesinde iş olanağı yaratmak yerine şehirlerinde iş olanaklarının artırılması ve gelişmesi, yatırımcıları çekmek adına birtakım projeler geliştirmelidir.