Bolu Belediyesi tarihinin en farklı döneminin büyük bir olasılıkla 2019-2024 yılları arasında yaşandığını düşünüyorum. Tarihin en önemli pandemilerinden bir tanesi bizlerin görev yaptığı sürece denk geldi. Bir belediye ve belediye başkanı için hem zor bir dönem hem de siyaseten altın tepsiyle sunulan, avantaja çevrilebilecek bir dönemdi. Yine bu dönem, 200.000 nüfusa sahip küçük bir şehrin, 31 üyeli belediye meclisi, Türkiye’nin en popüler belediye meclisi oldu ve adeta bir sabun operası kıvamında her ay ülkenin dört bir yanından izlendi ve de takip edildi. 2022 mayıs ayı belediye meclisi 1. oturumu öncesi bir bilgilendirme aldık ve Sn. Valimiz Ahmet Ümit’in Belediye Meclisine katılacağı ve Gazipaşa İlkokulu ile ilgili görüşlerini beyan edeceği söylendi. Kuvvetle muhtemel Bolu Belediyesi tarihinde bir ilkti.
Sn. Ahmet Ümit, siyasi duruşunu ve rengini açık ve net bir şekilde göstermekten çekinmeyen bir valiydi. Dolayısıyla Belediye cenahı olarak çok sempatik bir görüntüsü yoktu. Gazipaşa İlkokulu Bolu tarihinin simgesel eğitim kurumlarından bir tanesiydi ve okulun mülkiyeti Bolu Belediyesi’ne aitti. Bolu Belediyesinin A takımı depremdeki hasarını kullanarak okulu yıkmak ve aynı alan yapılacak olan kültür merkezi için alan açmak istiyordu. Başta mahalle halkı ve Bolu’nun tarihine sahip çıkmak isteyenler ise okulun yıkılmasına ve okulun o noktadan gitmesine karşı çıkıyordu. Ama Belediye kararlıydı! Sn. Vali, toplantıya katılarak söz aldı ve Bolu Valiliği’nin, arazinin 10 yıllığına kendilerine tahsis edilmesini ve okulun yeniden yapılmasını bunun için 40 Milyon TL’ lik kaynağında hazır olduğunu söyledi.
Kısaca bunun bu şekilde olacağını bu durumu siyasi bir tartışmaya çekilmemesi gerektiğini ve meclisin aldığı kararın tekrar gözden geçirilmesini nazik bir dille dile getirdi. Askerlik görevimi yaptığım Belçika SHAPE karargahında. 2 kişilik odalarda kalıyorduk. Çok sevdiğim, saygı duyduğum komutanım o zaman Tümgeneral rütbesine haiz Sn. Tuncer Kılıç ara sıra odalarımıza gelirdi ve odalarda gördüğü bazı şeylerle ilgili kısa net yorumlar yapardı. Mesela biraz renkli bir tablo gördüğünde bu buraya olmamış derdi. Onun bu nazik bildirimi aslında o tabloyu oradan kaldırın anlamına gelirdi ve emir olarak algılanırdı! Sn. Valimizin belediye meclisinde yaptığı konuşmanı altında da açıkçası buna benzer bir tat vardı.
Bugün, Gazipaşa Okulu’nun mülkiyeti (Tapusu) Bolu Valiliği’ne devredildi. Belediye kendisine ait bir mülkü kaybetti. Benim bildiğim kadarıyla karşılığında da bir şey alınmadı.
Yerel yönetimlerin hele hele kendi öz kaynakları kısıtlı olan küçük şehirlerin şüphesiz Ankara ile iyi geçinmesi gerekiyor aksi halde büyük işlere imza atma şansı pek olmuyor. Tabi ’ki illa birebir ruh ikizliği yaşaması gerekmiyor. Sadece kendi işine odaklanıp muhalefetle özellikle de belediyede ki muhalefet partilerinin genelde iktidarda olduğu durumlarda daha dikkatli olması gerekiyor.
O toplantıda Sn. Vali istediği mesajı vermişti. Sıra bize gelmişti! Her ne kadar Sn. Başkan, Sn. Vali’nin bir an önce toplantıdan ayrılmasını ve kendi gündemine dönmek istemesine rağmen elimi kaldırıp söz aldım ve Bolu kamuoyunda merak edilen Köroğlu Dağları Turizm Master Planı nedir diye kendisine sordum. Konuyla ilgili kamuoyu önünde kendisine ilk defa bir soru sorulmuştu. Sn. Vali, sorudan dolayı mutlu olduğunu söyledi ve Köroğlu Dağları için garanti vererek her şey çok güzel olacak şeklinde bir açıklama yapmak zorunda kaldı. Malum konu o gün bugündür halen daha net olarak Bolu halkının bilgisine sunulmamıştır.
Kişisel olarak, bizi Türkiye çapında bir belediye haline getiren o meclis toplantılarının daha bir katma değer ürettiği yapılabilirliği ya da uygulanabilirliği mümkün olan birçok projenin hayata geçirilmesini diliyor, yeni dönemde seçilecek başkanın ya da görevine devam edecek başkanın ve meclis üyelerinin yaşanan bu tecrübeleri göz ardı etmemesini diliyorum.