Emine ablam hiç kimseden çekmedi benden çektiği kadar.
Allaaddin Yılmaz’dan bile!
Yeri geldi küstü,
Yeri geldi beddualara saldı beni.
İki yakamın bir araya gelmemesi bundan mı,
Yoksa karşı mahallenin siyah gözlü kızının ahı mı?
***
Beyaz Et Festivalinde keçi sütüyle yüzünü yıkadığı fotoğrafı aylarca kullandım.
Köroğlu’nda kılıç alıp kuşandım.
Dedim ya;
Emine Ablam hiç kimseden çekmedi benden çektiği kadar.
Güler Mert’ten bile!
***
Gelelim son haftalarda gündemi meşgul eden zimmet konusuna.
Meselenin özü;
Seçilmiş Meclis üyelerin hakkı olmadığı halde sosyal denge ödemesi alması
Ve bazı memurların alması gerekenden fazla alması…
Böyle bir durumda alanın suçu var mı yok mu?
Sendika ne kadar sorumlu!
Mali işler, şişe dibini dişler!
Ayvaz kırattan daha fazla kişner…
***
Okuyanlar hatırlar, okumayan dönüp okusun.
Seçim sonrası Alaaddin Yılmaz için bir yazı yazdım.
‘Alaaddin Bey’e Mehmet Demirci olarak şahsi haklarımın hepsi helaldir’ dedim.
Zira bizim kavgamız şahsa değildir.
Emine Davarcıoğlu içinde düşüncelerimiz aynıdır.
Bizi; Emine ablamın, Belediye Başkan yardımcılığı döneminde yaptıkları veya yapamadıkları ilgilendirir ve ilgilendirdi de.
Koltuğu, makamı bıraktıktan sonrası iyi niyet dileklerimize konu olur o kadar.
***
Sosyal denge ödemesinden dolayı fazla maaş alan 23 kişi.
Bu kişileri basın önüne atan kim; Tanju Özcan!
Peki şimdi ne diyor, mealen;
‘Bizden çıkmış olamaz, bende çok üzüldüm.
Basın asıl gitmesi gerekenlerin üzerine gitmiyor…’
Falan filan, İnter Milan…
Yersen tabi,
Ben az önce soğan arası döner yedim, karnım tok.
Kulağımın arkası da kalmadı gayri sokulacak yerim yok!
***
Süreç açık;
Raporlar gelecek,
Kişiler itiraz edecek,
Belki de bir çoğu haklı çıkıp geri ödeme yapmayacak.
Haksız çıkansa aldığını faiziyle geri verecek.
Peki şimdi suç kimde?
***
Deniliyorsa;
Biz ne bilelim kim kaç para alıyor, bize ne ödeniyor?
Devlet verdi biz aldık.
Yok fazla olmuş derse? Geri öderiz.
Sorun varsa da oturur çözeriz.’
Kimi nasıl zimmetle ölçülendiririz.
***
Hepimiz anılarımızın, kurbanları değil miyiz?
Çünkü onları, ilişkisiz yerlerde, ilişkisiz zamanlarda ilişkisiz kişilere anlatırız.
Sonrada oturup ağlarız.
Şimdi soruyorum;
Bu ödemeleri bu insanlara kimler yaptı?
Bunları kırk köye, kırk kahveye, kırk camiye kim anlattı?
***
Hoca Nasreddin’e selam olsun;
Sende haklısın muhabbetinde bi durum.
Lakin sonucu beklemek en iyi çözüm.
***
Emine Ablamdan konu açılmışken aklıma geldi.
Safinaz bu aralar çok meraklı!
Durup, durup soruyor;
Bolu Belediye Başkan yardımcısı kim olacak?
Duymuş ya, Tanju Bey kadın Başkan yardımcısı arıyor!
Bir haftadır kuaför kuaför dolaşıyor.
‘Benim saçımı Belediye Başkan yardımcısı saçı yap?’ diye.
Şükür ki Kuaför Kezban’a uğramadı.
O saçı-başı yapmasına yapar da, ya kıçı…
***
Şaka bir yana;
Vatandaş, dedikodu yapar, konuşur…
Yukarı Çarşı’da söylediğine, aşağı çarşıda kendi inanır!
Eyvallah da, Ya gazeteciler?
Benimkisi de soru mu şimdi?
***
Belediye kanunu açık;
Bolu Belediyesine 2 tanesi Meclis’ten, 3 tanesi 657’den 5 Başkan yardımcısı atanabiliyor.
Meclis kadrosu Ferudun Yılmaz ve Mansur Şen’le dolu.
657 ‘de İsa Özcan ve Rasim Özdemir var
Geriye kaldı 657’den bir kişi.
***
Peki bu durumda Safinaz Başkan yardımcısı olabiliyor mu?
Hayır.
Safinaz’ın olamadığı gibi; gazetelerde ismi çıkan Zuhal Hanım ve Aylin Hanım’da olamaz.
Yani yasa müsaade etmiyor.
Bu şartlara uyan tek bir kişi var;
Leyla Beykoz
Beykoz’dan Başkan yardımcısı olur mu?
Bizim Safinaz biraz kıskansa da ;
Çok da güzel olur.
***
Bu arada Başkan yardımcısı aranıyor dedikoduları çıkınca bende heveslendim ama.
Başkan Özcan, kadın olacak deyince;
Tüm yandaşlığımı hayal kırıklıklarıma katıp, gölgeye serdim bedenimi!
Bekliyorum;
Tik tak, tik tak, tik tak…
