Türk Eğitim-Sen Bolu Şube Başkanı Mehmet Tuncay; 30’uncu kuruluş yılını kutladıkları Türk Eğitim-Sen’in, Türkiye’nin güzide bir sivil toplum kuruluşu haline geldiğini ve milli bir sivil toplum kuruluşu olarak ses vermeye devam edeceğini söyledi.
Türk Eğitim-Sen'in 30’uncu kuruluş yıl dönümü dolayısıyla, Türk Eğitim-Sen Bolu Şube Başkanı Mehmet Tuncay yazılı basın açıklamasında bulundu.
SENDİKA GÜNDEN GÜNE BÜYÜYOR
18 Haziran 1992’de sendikal mücadeleye baş koymuş, inanmış, adanmış bir avuç cesur yüreğin Türk Eğitim-Sen’i kurduğunu belirten Türk Eğitim-Sen Bolu Şube Başkanı Mehmet Tuncay; “O günlerden bugünlere birçok badire atlatan, buna rağmen sürekli büyüyerek etkinliğini günden güne artıran, kuruluş iradesine ilk günkü gibi sadık kalan, ilkeleriyle, kararlı ve tavizsiz mücadelesiyle mensubu olmakla övündüğümüz sendikamız, bugün Türkiye’nin güzide bir sivil toplum kuruluşu haline geldi. 30 yıllık bir çınar olan Türk Eğitim-Sen, eğitim alanında fark yaratan hizmetlerde bulunan, sorunları tespit ederek çözüm önerilerini kamuoyuyla paylaşan, eğitim çalışanlarının hak ve hukukunu çiğnetmeyen, sorunlarını muhataplarına en yüksek sesle duyuran cesur bir sendikadır” dedi.
251 BİN 809 ÜYEYE ULAŞTI
Mehmet Tuncay Türk Eğitim-Sen’in; çalışanların ekonomik, sosyal ve özlük haklarını gözeten bir sendika olmasının yanı sıra, varlığını Türk varlığına armağan eden Türkiye sevdalılarının hayat verdiği milli bir sivil kuruluş olduğunu söyleyerek; “Çalışanların ekonomik, özlük ve sosyal haklarını önceleyen, eğitim alanındaki her gelişmeye müdahil olan Türk Eğitim-Sen; tüm bunların yanı sıra, ‘İlkem, Önce Ülkem’ diyerek, varlığını Türk varlığına armağan eden, yolunu Atatürk ilke ve inkılaplarının ışığı ile aydınlatan, ihtiyaç duyduğu her durum ve koşulda devletinin yanında olan Türkiye sevdalılarının kuruluşudur. Türk Eğitim-Sen her türlü denge hesabına kapılarını kapatarak eğitimde yozlaşmaya karşı mücadele vermektedir. Eğitim çalışanlarının şahsiyetini örselemiyoruz, çalışanları tehdit ederek ya da onlara makam, mevki vadederek üye olmaları yönünde telkinde bulunmuyoruz; sadece adam gibi sendikacılık yaparak üye sayımız çok şükür ki bugün tam 251 bin 809’a ulaşmıştır. Bu başarı, Türk Eğitim-Sen’in markalaşan isminin, tezahürüdür.” cümlelerini kullandı.
“BİRLİKTE 30 YILI DEVİRDİK”
Sendikaya mensup olan, yöneticiden eğitimciye kadar herkese teşekkür eden Mehmet Tuncay; “Geçmişi unutmayan, geçmişten aldığı feyz ile Türk memur hareketine artı değer katan, yüzünü geleceğe dönen Türk Eğitim-Sen’in her kademedeki yönetici ve temsilcisine ve üye olarak sendikamızdan desteğini esirgemeyen eğitim çalışanlarına şükranlarını sunuyorum. Dur durak demeden dava arkadaşlarımızla, emektarlarımızla birlikte 30 yılı devirdik. Kuruluşumuzdan bugüne kadar kutsal hak mücadelemize emek veren tüm arkadaşlarımızdan Allah razı olsun. Kutlu davamızın 30’uncu yılı övünç kaynağımızdır. 7’nci Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde yetkili sendika olarak o masaya oturmaya namzetiz! Eğitim çalışanlarının büyük bir güvenle arkasına yaslandığı Türk Eğitim-Sen’in kuruluşunun 30’uncu yılında yetkiye doğru koşmaktadır. Son bir yılda 64 bin yeni üye kaydederek 37 bin 921 net üye artışı ile 2022’de sayısını en çok artıran sendika olmuştur. En büyük arzumuz, 7’nci Dönem Toplu Sözleşme Görüşmelerinde kamu çalışanlarını gerçek anlamda temsil edebilmektir. Sözde yetkili konfederasyonun yetersizlikleriyle kamu çalışanlarının kayıplarının her yıl arttığı, enflasyona ezdirildiği, bugün gelinen noktada kiralarını, faturalarını dahi ödeyemediği göz önüne alındığında; toplu sözleşme masasında kazanım odaklı hareket eden, ülkemizin üreten kesimi olan çalışanların hak ve menfaatlerini gözeten, iktidarlar karşısında sağlam duruş sergileyen, sendikaların varlığına her zamankinden çok ihtiyaç vardır. İşverenin hak ve menfaatlerini, çalışanların kazanımlarından fazla düşünenlerle, geleceği öngöremeyip, çalışanı yarı yolda bırakanlarla işimiz olmadı, olamaz!” dedi.
“OMUZ OMUZA MÜCADELE YÜRÜTTÜK”
Her zaman alanlarda olduklarını vurgulayan Tuncay, “Korkmadan taleplerimizi gündeme taşıdık. Çalışanlar ile omuz omuza mücadele yürüttük. Liyakatin, adaletin, ehliyetin hâkim olabilmesi için her türlü mücadeleyi ortaya koyduk. Devlet dışındaki yapılarla hemhal olanlarla, ilişkilerini taze tutmaya yeltenenlerle ve bu yolla makam, mevki edinenlerle, edindiği makamları da eğitime ve eğitim çalışanlarına hizmet için değil, bağlı bulunduğu yapılara kulluk için kullananlarla her daim mücadele ettik. Kazandığımız davalar ile Türkiye’nin gündemini belirledik. Bir gün doğru dediğimize, ertesi gün yanlış demedik. 30 yıl boyunca olduğu gibi Ağrı’da ne dediysek Edirne’de aynısını söyledik. Hakkari’de haykırdığımızı İzmir’de de dile getirdik. Eğitim çalışanları emin olsun ki; Türk Eğitim-Sen her durum ve koşulda eğitim çalışanlarının yanında duran gerçek sendikacılığın adresi olmaya ve mensubu olmaktan gurur duyduğumuz büyük Türk milletinin tercümanı olmaya, milli bir sivil toplum kuruluşu olarak ses vermeye devam edecektir” ifadelerini kullandı.