RABBİN SEN ONLARI BİZE BAĞIŞLA

RABBİN SEN ONLARI BİZE BAĞIŞLA

Saatler durdu. 

Gecenin bir yarısı on şehir karanlıklara gömüldü. 

Onüç milyon insan zemheri soğukta evsiz, yataksız kaldı. 

Seksenbeş milyon kanımız dondu, yüreğimiz yandı,

Feryadımız arşa uzandı...

Anneler oğulsuz, çocuklar babasız, babalar kardeşsiz kaldı. 

Binlerce kara gözü minicik çocuğumuz,

Her şeyden habersiz öksüz ve yetim uyandı. 

Rabbim sen onları bizlere bağışla...

***

Elbette yazacak çok şey var

Ama bugün yeri ve zamanı değil.

Hele şu acımızı bi dindirelim.

Nasıl serinler bilmiyorum lakin yüreğimizi biraz serinletelim.

Sözüm olsun;

O gözyaşlarının ahı sorulacaktır...

Yarın siyasilerin, bürokratların yüzüne çarpmak için,

Şimdilik isyanlarımızı, feryatlarımızı yüreğimize gömüyoruz. 

***

Bu topraklar acıyla kavrulmuş topraklardır. 

Bunu da atlatırız.

Asi yine çölleri geçip Hatay’dan kıvrıla kıvrıla Akdeniz’e akacaktır. 

Genç aşıklara türküler söyleyecek. 

İnanıyorum,

Maraşlı ozanlar yine şiirler yazacak.

Nemrut’ta güneş yine o ihtişamıyla doğacak. 

***

Civril deposunda, 17 Temmuz salonunda o gençleri gördüm ya!

Her biri buğday başağı gibi,

Rüzgarla bir oyana bir buyana yeşerecek Malatya mezrasında.

Adana ovasında ki pamuk gibi beyaz, apak Bolulu gençler. 

O yardım kolilerini nasılda hazırlıyorlar öyle.

Nasıl bir senkronize, nasıl bir inanmışlıktır!

Kiminin kulağında küpe, kiminin kolunda dövme,

Kiminin üç hilal göğsünde, kiminin perçemi düşer yüzüne.

Acıları yüreğinde, umut ve gelecek onların gözlerinde...

***

Kaç gecedir uykulardan uyanıp ağlıyorum. 

Sonra bu gençleri düşünüp yüreğimi serinletiyorum. 

Sizleri yetiştiren anne babalar ne kadar özünse azdır. 

Siyasilerden, bürokratlardan ümidimi kestim,

Ama sizlere inancım tamdır. 

Ya o evinde ki belki de tek battaniyesini sırtlamış getiren teyzem.

Ayak kemiklerinin eti çekilmiş, zor yürüyen ninem. 

Patates tarlalarında nasırlaşmış ellerinizi ne kadar öpsem azdır. 

***

Ey Bolu’nun dağları,

Ey başı bulutlarda çam ağaçları,

Ey bu uçsuz bucaksız ormanların boynuna inci gibi dizili göller,

Bu gençlerle,

Bu ninenlerle,

Bolu’nun bu kadirşinas halkıyla övünün, övünebildiğiniz kadar.

Bu yürek onlarda olduktan sonra kıyamet kopsa ne çıkar...

Yorum yazın

UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.
20ŞUB2023