Bolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi (BAİBÜ) İletişim Fakültesi Dekan Yardımcısı, Gazetecilik Bölüm Başkanı Doç. Dr. Selami Özsoy, gazetecilerin yaşadığı devrin tanıkları olduklarını dile getirerek, Bolu yerel basının çok önemli bir görev üstlendiğini söyledi.
Gazetecinin çevresinde olan biteni inceleyen ve araştıran kişi olması gerektiğini belirten Doç. Dr. Özsoy, gazetecinin her şeyden önce ifade gücünün güçlü olması gerektiğini dile getirdi.
‘Gazetecinin ifade gücü iyi olmalıdır’
Gazetecinin; çevresinde ki olayları yaşadıklarını gördüklerini topluma aktaran kişi olduğunu söyleyen Doç. Dr. Selami Özsoy, “Gazeteci aynı zamanda, bu işten gelir kazanan kimsedir. Gazeteci birçok farklı özelliğe sahip olması gerekir. Mesela birinci özelliği meraktır. Gazeteci çevresinde olup biteni merak eden, sorular soran, araştırarak öğrenerek kitleye aktaran kişidir. Tabi gazeteci, öğrendiklerini aktarırken iyi bir ifade gücüne ihtiyaç duyar. İster televizyonda olsun, ister de gazetede olsun güçlü ve iyi bir ifade gerekiyor. Gazetecide bulunması gereken en önemli özelliklerden biriside budur. Tabi bunların yanında cesaret, adalet, vicdan gibi gazeteciliğin olmazsa olmazları da vardır” ifadelerine yer verdi.
‘Gazetecilik her zaman devam edecektir’
Gazetecilerin yaşadığı devrin tanıkları olduğunu belirten Özsoy, Cumhuriyet dönemi öncesi ve sonrası her dönemin kendi medyasını ürettiğini söyleyerek, “Her dönem kendi medyasını üretmiştir. Bu cumhuriyet döneminde de, öncesinde de, sonrasında da böyledir. Ve gazeteler, gazeteciler tarihin tanıkları olmuştur. Gazeteciliğin günümüzdeki dönüşümünü ele alırsak, teknoloji tabi ki burada birinci sırada geliyor. Gazetecilik teknoloji ile birlikte değişiyor ve dönüşüyor. Dönüşmeyen, değişmeyen tek şey haberin kendisidir. Hangi mecrada olursa olsun haber yine aslını özünü koruyor. Tarihin ilk dönemlerinde kil tabletlere basılırmış, şimdi dijital tabletler üzerinden yayılıyor haberler. O yüzden basın tarihi ile de ilgili şunu söyleyebiliriz. Gazetecilik ölüyor mu? İşlevini kaybediyor mu? diye düşünenlere; Hayır, her konumda…
‘Gazetecilik Bölümü Bolu basınını hareketlendirdi’
Yaygın basınla yerel basın arasında ki farklılıkları değerlendiren Doç. Dr. Selami Özsoy, “Yaygın basınla, yerel basın arasında ki en büyük fark; yerel basının hitap ettiği kesimin daha dar olması ve belli bir bölge ve yöreyle sınırlı olmasıdır. Burada ki halkın, yaşayanların, merak ettiği konular kapsamasıdır. Yerel de konuşulan, aktarılan bilgiler o yöre ile sınırlıdır. Yaygın basında ise ülkenin sorunları gündem de olur. Yerel basın her zaman daha öncelikli olmalı. İlimizde de İletişim Fakültesinin açılmasıyla birlikte, yerel basının biraz daha canlandığını görüyorum. Yani, İletişim Fakültesinde ki Gazetecilik Bölümünün açılması Bolu da ki basın ortamını biraz daha zenginleştirmiş. Bizde bu durumda, yerel basının… cümlelerini kullandı.
‘Bolu’da güçlü bir yerel basın var’
Bolu yerel basının diğer İllere nazaran daha güçlü olduğunu belirten Özsoy, “ Nüfus olarak benzer şehirler ile karşılaştırdığımızda, Bolu’da diğer şehirlere göre daha hareketli bir basın hayatı var. Özellikle gazeteler ve internet siteleri olarak daha güçlü ve hareketli olduğunu söyleyebiliriz. Bolu’da çok fazla sayıda basın emekçisi var. Onlar Bolu’nun nabzını tutuyor. Bolu’yla ilgili olan gelişmeleri aktarıyorlar. Bu yönü ile Bolu’da…
HABERİN TAMAMI İÇİN GAZETENİZİ ALMAYI UNUTMAYINIZ…