Son yıllarda ülkemizde ciddi bir motosiklet kullanımı olduğunu hepimiz gözlemliyoruz. Bundan 4-5 yıl öncesine kadar stabil bir büyüme gösteren motosiklet kullanımı özellikle işin ticari yönünün de ön plana çıkmasıyla, çok daha hızlı bir şekilde ülke genelinde yükselmeye başladı ve beraberinde ciddi sorunları da getirdi.
Önceleri küçük yerleşim birimlerinde, dar gelirli vatandaşların ulaşım aracı olarak kullanılan motosiklet, daha sonra büyük şehirlerde trafik yoğunluğuna alternatif ve hızlı ulaşım aracı olarak tercih edilmeye başlandı. Akabinde motosikletli kurye kavramıyla, evrak taşımacılığıyla tanıştık. Pandemi sonrası ise hayatımıza tam gaz girdi ve bir sektör oldu. Ülkemizdeki ekonomik istikrarsızlıklar, işsizlik sorunları ve de sadrazamın sol kolu, her şeyin ayağına gelmesinden büyük haz duyan necip milletimizin tuzu kuru kısmı bu sektörün daha da büyümesine neden oldu. Geçenlerde yaşadığımız sitenin yönetimine sordum ve günde 900 tane moto kuryenin siteye giriş yaptığını söylediler!
Motosiklet trafiğine çok alaşık olmayan ülke insanı geçmişte bu araçları hep ikinci plana attı ve trafikte olan haklarını yıllarca gasp etti. Son 3-4 yılda işler tersine döndü aşırı bir şekilde artan motosiklet sayısı ve sürücüleri artık kendilerinden başka hiç kimseyi tanımamaya başladılar. Özellikle büyük şehirlerde ticari motosikletler trafikte son derce umarsız bir şekilde yol almaktalar. Öyle ki sağdan geçene yol verirken soldan başka bir tanesi geliyor. Ters yönde gitmeler, kaldırımlarda ve yayalara ayrılmış yollarda kullanımlar, kasksız trafiğe çıkmalar gibi birçok sorun yaşanıyor. İyimser olarak İstanbul da günde en az 100 motosikletin karıştığı yaralanmalı trafik kazası oluyordur. Hemen hemen her gün yollarda yerde yatan bir motosiklet sürücüsü görüyorum.
Birçok alanda olduğu gibi alt yapısı tam hazır olmadan ülkemiz bu furyaya yakalandı ve şu anda ciddi bir sorun halini aldı. Yurt dışı deneyimlerimde ise yıllar önce Brezilya’da ana arter yollarda motosikletlere en sol şeritle soldan 2. şerit arasında yaklaşık 1,5 metrelik bir şerit ayrıldığını gördüm. Motosikletler bu şeridin dışına çıkamamaktaydılar. Dubai de ise Motosikletlerin diğer araçlardan hiçbir farkı yok. Öyle araçların arasından, emniyet şeridinden gitme hakları yok. Diğer araçlar gibi duruyorlar ve kalkıyorlar.
Bolumuzda’ da benzer sorunlar yaşanıyor. Kuralsızlığın dışında ciddi bir ses kirliliğine maruz kalıyoruz. Motosiklet popülasyonu konusunda Çin, Taiwan, İran ve İtalya gibi ülkelerden daha iyi olsak ta kurallar konusunda tarafların bir araya gelerek ciddi adımların atılması gerekiyor.
Bu vesileyle, Bolu Havadis ailesinin ve tüm okuyucularının Kurban Bayramı’nı Kutlarım.