MECLİS TİYATROSU 1.SAHNE

MECLİS TİYATROSU 1.SAHNE

Sahne; Belediye Meclis salonu

Oyun; 5 perdelik dram-komedi

(NOT: Oyundaki kişiler, gerçeklerini birebir yansıtmaz...)

***

Seyirciler yerini almıştır.

İYİ Partinin emeklileri telgraf teline dizili kuşlar tablosu gibi boy sırasına göre oturmuşlar. 

Ön sırayı yine Cop kapmış.

Kaş-göz yaparak bir şeyler anlatmaya çalışıyor bana ama oralı olmuyorum. 

Perde açılmadan bir yer bulmalıyım.

Koltuğu sezonluk kapatan CHP’li ablalara görünmeden usulca boş koltuk bulup oturuyorum.

Eski basın müdürü yeni özel kalem Ergin’le göz göze geliyoruz.

Tanımamışlığa verip, kafasını çeviriyor.

Bozuntuya vermiyorum. Şimdi Cop’u üzerine salar, gününü gösterirdim ama! 

Erteliyorum.

Dış ses; ‘Oyunumuz başlamak üzeredir. Lütfen telefonlarınızı sessiz konumuna alınız’

Işıklar sönüyor. Perde açılıyor. 

CHP’li abla arkada kendini tutamıyor;

‘Brova Başkanım, helal Başkanım, adamsın Başkanım!

Dış ses; ‘Oyunumuz başlamak üzere, lütfen sessiz olalım. 

Üyeler hızlı ama küçük adımlarla koltuklarına oturuyorlar.

Ardından Başkan ve iki yaveri... 

CHP’li abla yüksek sesle;

‘Brova Başkanım, helal Başkanım, adamsın Başkanım...’

Başkan CHP’li ablaya bakar şoförü Özgür’ü çağırır.

‘Şu ablayı Rasim’in odasına alın, bir bilgisayar verin, oradan yazıp dursun, burada bağırmasın konsantrem bozuluyor’ 

Uğur Akbay; Olmuyor Başkan! Doğru konuş! Bize hakaret edemezsin...

Başkan Özcan; Dur Uğurcuğum, sakin ol, daha hakarete başlamadım.

Naci Parlak; Arkadaşlar ben sizin abiniz olarak, herkesi sağduyuya davet ediyorum. Yapmayalım. Bolu küçük yer. Birbirimizin yüzüne bakıyoruz... 

Hacer Çınar; ‘Asıl siz kimsiniz. Böyle olmaz bak çıkar giderim. Hem 14 bin kişilik stat çok büyük olur!

Başkan Özcan; ‘Hatice hanım! pardon Hacer hanım, siz hiç maça gittiniz mi?

Hacer Çınar; ‘Lafı değiştirme Başkan. Asıl sen kimsin. Bak çıkarım dışarı!

Ahmet Fidan ayağa kalkar; ‘Başkanımı yedirmem size. Herkes haddini bilsin. Başkanım nereye ben oraya....!’

Semih Dimicioğlu el kaldırır; ‘Benim şerhim var. Tarım arazilerini ranta açıyorsunuz. Patates ekecek alanımız kalmadı.’

Başkan Özcan; ‘Semih abi senin ilkeli duruşuna saygı duyuyorum ama henüz maddelere geçmedik. Neye karşı çıktığını anlamadım.’

Semih Dimicioğlu; ‘Olsun benim şerhim var.’

O sırada Mansur Şen’le Burak Balaban kafa kafaya vermiş sohbet etmektedir.

Balaban bir anda söze girer; ‘Sayın Başkan, iç tüzüğün hangi maddesine göre kabul etmiyorsunuz. Semih abi şerh koyduysa kabul edeceksin. Söz hakkı vermek zorundasın’

Başkan Özcan; Benim hanımı geçtiniz dır dır dır... Kızdırmayın beni bak ampulü kırarım görürsünüz.

Uğur Akbay elini masaya vurarak; ‘Kır da görelim, kır bakalım, kır hadi kır... Bak hep böyle yapıyorsun. Hadi yiyorsa kırda görelim. Biz 6 oku...

Balaban araya girip Akbay’ın kulağına fısıldıyor; ‘oku, b.ku karıştırma şimdi.’

Bülent Oturak söz alıyor; ‘Bak Sayın Başkan, matematik bu, boru değil, oradan %5, şurada %10, diğer taraftan %8 etti mi sana%23. Ayrıca her şeyi düzensiz ve özensiz hazırlamışsınız. Rakamlar birbirini tutmuyor. Gazetecilere verilen parayı da eklersek, tüm ihaleleri aynı firmaya vermiş oluyorsunuz ki, ben tüm samimi FETÖ itirafçılarından özür diliyorum. Sizi de kınıyorum!’

Suat Orhan ısrarla el kaldırır; ‘İYİ Parti olarak rekor üye sayısına ulaştık. Sayın Başkanımız Meral hanım geçen gün çok güzel konuştu. Destekliyorum. Bu arada ben köy çocuğuyum. Tarımla uğraşıyorum. Geçen traktörle tarlaya gidecektim, Nallıhan’a gitmişim. Şimdi ben Nallıhan’a niye gittim. Nasıl gittim. Peki gittim de nasıl geri geldim. Siz bunları biliyor musunuz. Bilmezsiniz. Çünkü siz çiftçi değilsiniz. Çiftçi olsaydınız bilirdiniz...’

Özel Kalem Müdürü Ergin Yönet, Başkan Özcan’ın yanına gelir, internet çıktılarının olduğu dosyayı masaya bırakır. Kulağına eğilir, ‘sosyal medya tamam başkanım. İzleyici sayısı bine ulaştı. Trollerimizi de organize ettim. Dört bir koldan yardırıyorlar. Tam fırsatı’

Başkan Özcan biran da hiddetlenir. Yüksek sesle bağırmaya başlar.

‘Bakın kızdırmayın beni. Sakin olun. Kızarsam size çay atarım. Hızımı alamazsam çıkar cumhurbaşkanı adayı olurum.’

Ergin bu çıkışın tutmadığı ve reytingin düşmeye başladığını kaş göz işaret yaparak anlatmaya çalışır.

Başkan Özcan ani kıvraklıkla konuyu değiştirir; ‘ben Kur-an’ı öptüm yemin ettim. Sosyal demokratlığı Kuran dan öğrendim ben. Bakara 75 ne diyor? Camide yapıyorum ben. Siz açılışa gelmediniz bilmezsiniz tabi. Cenabul Rabbil Alemin...

Ergin kaş göz işaretlerine devam eder,

Başkan Özcan sinirlenir, ‘oturuma 10 dakika ara veriyorum’ der salonu terk eder. 

Rasim Özdemir’in odasında CHP’li ablanın sesi duyulur;

‘Brova Başkanım, helal başkanım, adamsın başkanım...’

Aradan sonra devam edecek...

Yorum yazın

UYARI : Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış, Türkçe karakter kullanılmayan ve tamamı büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır. Ayrıca suç teşkil edecek hakaret içerikli yorumlar hakkında muhatapları tarafından dava açılabilmektedir.

1 yorum yapılmış

  • Ali (18 Ocak 2022 - 16:45)
    Çok güzel yazmışsın eline sağlık beğendim …Semih abi daha maddelere başlamadık çok iyi ;)
18OCA2022