Yeniçağa’nın Hamzabey Köyü’nde yanlış hatırlamıyorsam 2006 yılında, S.S Hamzabey Köyü Tarımsal Kalkınma Koopreatifi tarafından 200 başlık bir süt inekçiliği çiftliği kuruldu.
Yeniçağa’nın belki de en güzel noktasında kurulan bu çiftlik, günün şartlarında büyük hayallerle kurulmuş modern bir çiftlikti. Çiftliğin idaresinde de Kooperatif üyesi, hevesli, adanmışlık ruhu ile çalışan iyi niyetli köylüler vardı.
Bazılarını yakından tanıma fırsatı bulduğum bu insanlar, çiftliğin çalışması için her türlü zorluğa göğüs gererek, çoğu zaman sinir stres içerisinde ellerinden gelen gayreti göstermişlerdi. Ancak onlar ne kadar gayret etmişlerse, şanssızlıklar da bir o kadar yakalarını bırakmamıştı. Ürettikleri süte Pazar bulmaktan tutunda, yükselen yem fiyatları, hayvanlara bulaşan hastalıklar ve en son bir yangınla yanan saman balyaları ve traktör bu insanları canlarından bezdirmişti. En nihayetinde çareyi ucuz pahalı inekleri ellerinden çıkarmakta buldular.
İnekleri ellerinden çıkardılar çıkarmacasına ama kaderin garip cilvesi zorluklar yakalarını bırakmadı. Ellerinden çıkardıkları ineklerin paralarını zimmetlerine geçirdikleri iddiasıyla Bolu Ağır Ceza mahkemesi’nde dava açıldı. Davanın karar duruşmasında savunma yaparken içlerinden biri savunmasına ‘’efendim biz köylüyüz’’ diye başladığında mahkeme başkanı araya girerek ‘’15 yıllık hakimim yolsuzluk yapılmayan kooperatif görmedim. Her gelen biz köylüyüz, cahiliz diyor. Bu işleri bilmiyorsanız kurmayın. Size zorla mı kurduruyorlar’’ şeklinde konuşuyor.
Her şey biz köylüyüz kelimesinde saklı.
Ekmeğini taştan çıkaran, ülke ekonomisinin ağır yükünü çeken, orduya asker veren, devletin bir memurunu gördüğü zaman kasketini çıkarıp ceketinin düğmesini ilikleyen, buna rağmen devlet dairelerinde hor görülen ve mahkeme salonlarında suçlu da olsa suçsuz da olsa hor görülüp azarlanarak nasihat edilen, Atatürk’ün ‘’milletin efendisi’’ dediği köylü. Mahkeme Başkanının karşısında da böyle köylüler var işte. Mahkemenin verdiği karara elbette saygımız var. Ama kararı veren Mahkeme Başkanını da tutumundan, yargılama esnasındaki konuşmalarından dolayı eleştirme hakkımız da var.
Öncelikle Hakim Bey! Siz 15 yıllık hakimim, yolsuzluk yapılmayan kooperatif görmedim diyerek adil yargılamaya gölge düşürmüş oldunuz. Siz görev yaptığınız süre içerisinde yolsuzluk yapılan kooperatiflere rastladınız diye bütün kooperatifleri, yolsuzluk yapılan fesat yuvalarıymış gibi baştan suçlu ilan etmiş oldunuz. Bakmakla yükümlü olduğunuz önünüzdeki davaya da bu şekilde subjektif yaklaşarak, önyargılarınıza dayalı bir karar verdiğiniz yolunda şüphe oluşturdunuz. Sizin mantığınıza göre Türkiye’deki bütün kooperatiflerde yolsuzluk yapılıyor. O halde önünüze gelen bir kooperatif davası olursa kararınız baştan belli gibi görünüyor.
Siz 15 yılık hakimseniz ben de 44 yıllık köylü çocuğuyum. Aleksander Soljenıtsın’ın dediği gibi ‘’bizi bizimle aynı çanağa kaşık sallayanlar anlar. Adı üstünde köylü tarafından kurulmuş tarımsal kalkınma kooperatifi. Karşınıza neyin gelmesini bekliyordunuz? Köy kooperatifi kuran ODTÜ, İTÜ ya da OXFORD mezunu donanımlı kişiler mi gelseydi? Türkiye’de hiç böyle bir örneğe rastladınız mı? Rastlayamazsınız çünkü bunlar memleketin kaymağını yerlerken cahil köylü de ekmeğini taştan çıkarmanın derdine düşmüş bir oraya bir buraya savruluyor. Sonra hükümet bir tarım politikasını hayata geçiriyor. Hayata geçirdiği tarım politikasının nimetlerinden yararlanabilmek için örgütlü olmak yani kooperatif kurmak gerekiyor. Tarım Müdürlükleri de hükümetin direktifi doğrultusunda yeni uygulamaya konan tarım politikasına vatandaşlar yoğun ilgi gösterdi izlenimi vermek için ikna ettiği köylülere kooperatif kurduruyor. Kooperatif kurulduktan ve vaad edilenleri verdikten sonra köylüyü kaderine terk ediyor. Köylü, Kooperatifin bürokratik işlemlerini, muhasebesini, algısını, vergisini nereden bilsin ki? Canını dişine takmış uğraşıyor. Sonra da bir yerlerde yanlış yapıyor, mahkemelik oluyor ve soluğu hakimlerin karşısında alıyor. Siz de diyorsunuz ki, her gelen köylüyüz cahiliz diyor. İşte bunun için her gelen köylüyüz cahiliz diyor.
Sizin karşınızdaki köylüyüz cahiliz diyenlere de Kırsal Kalkınma Desteklerinden yararlandıralım diyerek kooperatif kurduruldu sonra da kaderleriyle başbaşa bırakıldılar. Kooperatifler iyi örnekerini istisna tutarsak bu sorunlarla her zaman karşılaşıyorlar ve eğer bir düzenleme yapılmazsa bundan sonra da karşılaşacaklardır. Kooperatiflerin idaresinde belirli bir eğitim almış
profesyonel yönetici bulundurma zorunluluğu getirilmedikçe köylüyüz cahiliz diyen, ömründe bir karıncayı dahi incitmediği halde sırf bu yüzden mahkemelik olan ve ceza alan garibanlar karşınıza gelmeye devam edecektir. Demem o ki suç devletin, köylü suçsuz Hakim Bey!
