Çok zaman oldu, ne Bakanımız nede görenimiz vardı.
Görmeden yana değişen yok yalnız Bakan Kasapoğlu ilimize gelince akşam Asiye Hala aradı.
‘Hele bi gel anlat bakayım, Bakan’dan ne kaptınız’ dedi.
***
Hazırlığımı yaptım gittim.
‘Bak hala bu kez hemencem dolu, sana ne müjdeler vereceğim bir bilsen’ diye meraklandırıp başladım anlatmaya;
‘Aladağ Gençlik kampının müjdesini aldık, 200 yataklı Türkiye örnek proje. Birde Kalıcı Konutlarda spor kompleksi var. Ayrıca Alaaddin Yılmaz Büyüksuya plaj yapamadı ama biz herkese yüzme öğreteceğiz’ dedim.
Asiye Hala; Başka oğlum başka...
‘Amatör spor kulüplerine 500 bin liralık malzeme dağıttık.’
Asiye Hala; Onları Özel İdare verdi, 20 bin liraya köy maçlarına sponsor olamayınca, açığı kapattılar, başka oğlum başka...
Eee Hala, kamp merkezi var, spor kompleksi var daha ne olsun.
Asiye Hala; Yahu bunlar Emrullah Müdürün yapacağı işler, zaten Bakan Bolu’ya gelmeden bu projeler Ankara’ya gitti, siz ne aldınız, vekiller, siyasiler ne aldı. Sen onu anlat.
Valla Hala bize soru sordurtmadılar, bişe alamadık. Siyasiler de yatırım yerine listeden yer kapma uğraşındalar sanki...
Asiye Hala; Yahu Bolu nasıl spor kenti olacak diye sormadınız mı? Abant’ta 2 tane futbol sahası yapılacaktı ne oldu. Avrupa’dan takımlar yaz kampına gelecek futbol sahası yok. Spor oteli yok. Bunlar olmadan gerisi lafı güzaf demediniz mi. Boluspor’a stat istemediniz mi?
He stadı bizim Utku, Gölcük’te ki gençlik buluşmasında istedi. Bakan Bey’de 10 yıldır olduğu gibi geçiştirdi” dedim.
Ayaklarını toparlayıp üzerine oturdu. Ne zaman böyle yapsa sonunda zararlı ben çıkıyorum. Bu kez söze girip sıyrılayım düşüncesiyle;
‘Ya hala olimpik yüzme havuzunu açtık daha ne istiyorsun’ dedim.
Asiye Hala; ‘Yatın kalkın Metin Yılmaz’a dua edin. Onu da 7 senede zorla tamamladınız’
Sustum bir şey diyemedim.
‘Ne bileyim Hala, başka şehirlerde Bakan geleceği zaman, iktidar temsilcileri yerel basını toplar, eksikler hakkında bilgi verir. Ona göre haber yapılır. Bakan sıkıştırılır ve alınması gereken yatırımlar alınır. Bizimkilerin ise soru soracağız, eksikleri söyleyeceğiz diye ödleri kopuyor. Biz ne yapalım. Vallahi Alaaddin Yılmaz’ı arar oldum diyeceğim de, gururumdan yaşadıklarımın acısından diyemiyorum.’
Hafif bir gülümsemeyle yüzüme baktı.
Halime acımış olacak ki;
Senin için rahat olsun Memedim, sitemi sana değil. Sen elinden geleni yaptın. Şimdi git o havuzda tramplenden dilediğince atla. Çok fazlada kafana takma” deyip, koltuğun kenarında ki battaniyeyi üzerine alıp sırtını dönüp yattı.
Tam kapıya doğru yönelmişken arkamdan seslendi;
‘Kapıyı sıkı kapat altından rüzgar gelmesin, Tanju Başkanıma da fazla yüklenme sonra onu da çok ararsın, iyice düşünesin...